Balkanlarda Yerel Yönetimlerde İşbirliğini güçlendirmek için kurulan B40 Balkan Kentleri Ağı iş birliği alanlarını genişletmeye devam ediyor. Bu yıl Bulgaristan Sofya’da düzenlenen zirveye İstanbul, İzmir, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri ile Çanakkale, Edirne, Kırklareli Belediyeleri katılım gösterdi. Balkan ülkelerinden de Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Karadağ, Hırvatistan, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek’ten 73 belediye zirvede yer aldı.
Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlenen zirvede 23 belediye başkanı tarafından imzalanan İstanbul Deklarasyonu ile kurulan B40 Balkan Kentleri Ağı, Avrupa Birliği’nin doğu sınırını ve Avrasya’nın batı ayağını oluşturan balkanlardaki yerel yönetimleri bir araya getirmeyi hedefliyor. B40, kültürel mirasın korunmasından dijital dönüşüme, yeşil enerji girişimlerinden göçe kadar birçok konuda iş birliğini kapsıyor.
TÜRKİYE’DEN GENİŞ KATILIM
Programa, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut ve çok sayıda ilçe belediyesi başkanı katıldı.
İMAMOĞLU: “B40 DİPLOMATİK BİR GİRİŞİMDEN FAZLASIDIR”
Zirvede söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “2021’de 23 şehirle başlayan genç organizasyonumuz, şu anda 12 ülkede 73 üyeye ulaşmıştır. Gözlemci üyelerimizin katılımı ve saygın küresel kuruluşlarla olan bağlarımız sayesinde, daha dirençli, sürdürülebilir ve refah dolu bir geleceği birlikte inşa edeceğiz. B40, diplomatik bir girişimden daha fazlasıdır; Balkanlar’da adalet, refah ve demokratik yönetişim için bir araçtır. Önümüzdeki iki gün için gündemimiz, mirasın korunmasından dijital dönüşüme, yeşil enerji girişimlerinden göçe kadar uzanıyor. Tarihte medeniyetin temel taşı olan şehirler, günümüzde de değişimi yaratanlardır. Vatandaşlarımız, altyapı ve belediye hizmetlerinden daha fazlasını sunmamızı bekliyor. Çeviklik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplumlarını şekillendirmede güçlü bir ses talep ediyorlar. Kutuplaşma ve bölünmenin çoğunlukla egemen olduğu bir dünyada; demokrasi, özgürlük ve temel hakları korumamız gerekiyor. Sosyal adaleti sağlamamız ve kökenleri, toplumsal cinsiyetleri ya da inançları ne olursa olsun tüm vatandaşlarımıza fırsatlar sunmamız gerekiyor. Hem Balkanlarda hem de ötesinde otoriterliğin yükseldiği günümüzde bu, kişisel risk alarak üstlendiğimiz bir görevdir.” şeklinde konuştu.
